Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Alphan Telek Kimdir? Türkiye’nin Yükselen Akademisyenlerinden

Son günlerde adını sıkça

Son günlerde adını sıkça duyduğumuz Alphan Telek, genç yaşına rağmen akademik ve profesyonel kariyerinde dikkat çekici bir yol kat etti. 11 Şubat 1990 tarihinde İstanbul’da doğan Telek, Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümünden üstün başarı ile mezun olduktan sonra, akademik kariyerine Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nde yüksek lisans yaparak devam etti. Ancak, onun için bu başarılar sadece bir başlangıçtı.

Şu anda Paris’te, Sciences Po’ya bağlı Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nde (CERI) doktora çalışmalarını sürdüren Telek, Türkiye’deki sosyal eşitsizlikler ve güvencesizlik konularını derinlemesine inceleyerek önemli bir akademik katkı sunuyor.

Bu konulara olan ilgisi, onun sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara duyarlı bir araştırmacı olduğunu da ortaya koyuyor.

Alphan Telek’in uzmanlık alanı sadece akademik dünyayla sınırlı değil. Dış politika, insani ve toplumsal kalkınma, ve demokratikleşme gibi geniş bir yelpazeye yayılan konularda derinlemesine bilgiye sahip.

İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü’nün (İstanPol) kurucularından biri olarak, burada hem yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor hem de İnsani ve Toplumsal Kalkınma programının direktörü olarak önemli projelere imza atıyor.

Medya ve kamuoyunda da adını duyuran Telek, yakın zamanda Halk TV’de Sezgin Tanrıkulu’nun katıldığı bir programda konuk olarak yer aldı. Bu tür medya görünümleriyle geniş kitlelere ulaşarak, uzmanlık alanındaki bilgi ve birikimini daha geniş bir kitleye aktarma fırsatı buluyor.

Onun gibi genç akademisyenlerin, toplumsal sorunları analiz edip çözüm önerileri sunması, geleceğimiz için umut verici.

Alphan Telek’in kariyerindeki bu yükseliş, sadece onun kişisel başarısı değil, aynı zamanda Türkiye’nin genç akademisyenleri için de ilham verici bir örnek. Onun çalışmaları, özellikle sosyal eşitsizlikler ve kalkınma konularında, bu alanda önemli bir figür olarak konumlanmasını sağlıyor.